CESARET

Film Hakkında

“C esaret bir insanın ‘Çok korkuyorum ama yine de devam edeceğim’ demesidir.” Belaruslu yönetmen Aliaksei Paluyan, memleketindeki hükümet karşıtı barışçıl protestoları konu alan belgesel filmini böyle anlatıyor. Bu yıl Berlinale başta olmak üzere çeşitli uluslararası festivallerde seyirciyle buluşan “Cesaret”i etkileyici kılan en güçlü anlar da yine sakin olanlar. Örneğin Minsk Hapishanesi’nde tutulan yüzlerce eylemcinin anne ile babalarının, ailelerinin ve arkadaşlarının günlerce sabırla kapıların açılmasını bekleyişi… Kapılar nihayet açıldığındaysa önce özgür kalan kadınların dışarı çıkışı… İlk gösteriminden bu yana eleştirmenler, sanatçılar ve seyircilerden benzer şekilde övgüler toplayan “Cesaret”in merkezinde Belarus Özgür Tiyatrosu’ndan Maryna, Oavel ve Denis yer almakta. Söz konusu bağımsız yeraltı tiyatrosunun üyeleri, kendilerini riske atıyor olsalar da ülkelerindeki bu tarihî ana kayıtsız kalamayacaklarını hissediyorlar.

Daha önce kısa filmleriyle başarı kazanmış Paluyan, ilk uzun metrajlı filminde kitlesel protestoların sunabileceği değişiklik yaratma imkânını başarıyla ortaya koyuyor. Yine bir alıntıyla bitirirsek, ünlü Alman oyuncu Katja Riemann “Cesaret”in evrenselliğine şu sözlerle dikkat çekmiş: “Bu film bize insanların barış, ifade özgürlüğü, sanatsal özgürlük ve demokrasi arayışında nasıl benzeştiklerini gösteriyor.”

Aliaksei Paluyan